Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 21 Aralık’ta ülke genelinde yapılacak bir günlük greve katılacak olan Eğitim-Sen Ayvalık Baştemsilciliği, bir günlük iş bırakma eylemine katılmalarının nedenlerine ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Eğitim-Sen Ayvalık Baştemsilcisi Edibe Keleş tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında,
“Çalışma ve yaşam koşullarımızın gittikçe kötüleştiği, en temel haklarımızın birer birer elimizden alınmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. AKP hükümeti, özellikle emekçilerin çalışma yaşamına yönelik olarak gündeme getirdiği yasal düzenlemeler ve fiili uygulamalarla kamu hizmetlerini büyük ölçüde ticarileştirilerek, kamuda esnek ve güvencesiz istihdamı yaygın hale getirdi. Eğitimin ve eğitim emekçilerinin yıllardır yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretilmemiş, sorunlarımızın çözülmesi noktasındaki taleplerimiz görmezden gelinmiştir. Son yıllarda eğitimin bütün kademelerinde yaşanan ticarileştirme uygulamalarının sürmesine, çeşitli adlar altında angarya çalışmanın yaygınlaşmasına, baskılar, sürgünler ve anti demokratik uygulamalara karşı sessiz ve tepkisiz kalmayacağımızı göstermek için 21 Aralık Çarşamba günü; Eğitimde esnek ve güvencesiz çalışmaya son verilmesi için, Demokratik, nitelikli, kamusal, laik ve anadilde bir eğitim için, Yaratılmaya çalışılan baskı ve korku imparatorluğuna karşı durmak için, Gözaltı ve tutuklamaların son bulması için, Eğitime ve okullarımıza bütçeden daha fazla pay ayrılması için, Öğretmen açıklarının kapatılması ve ataması yapılmayan öğretmenlerin kadrolu atanması için, Sefalet zamlarına ve ek ödemelerdeki adaletsizliğe dur demek için, KHK’lar ile getirilen haksızlıkların ve özellikle ek ödemelerle ilgili adaletsizliklerin düzeltilmesi için, Performans değerlendirmesi ve rotasyon uygulamalarının kaldırılması için, YÖK’ün kaldırılması, üniversitelerin özerk, bilimsel, demokratik yapıya kavuşturulması için, Özür grubu atamalarının önündeki engellerin kaldırılması için, Temel tüketim maddelerinden vergi alınmaması, ilaçta katkı payı, sağlıkta katılım payı adı altında alınan paraların kaldırılması, vergi payının düşürülmesi herkesten kazancına göre vergi alınması ve vergide adalet için, Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi için, Türkiye’nin dört bir yanında görev yapan eğitim ve bilim emekçileri olarak greve gidiyoruz” denildi.
Yapılan açıklamada, esnek ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştığına dikkat çekilerek, “Hükümet, emekçilerin haklarına yönelik düzenlediği her saldırı öncesinde, saldırılara karşı çıkacak kesimlere yönelik yoğun bir karalama kampanyası yapıyor. Sağlık hakkını hedef alan düzenlemeler öncesinde sağlık emekçileri ve hekimler hedef tahtasına konulmuştu. Eğitim emekçilerinin sosyal hakları ve iş güvencelerine yönelik düzenlemeler de benzer şekilde, öğretmenlerle ilgili karalama faaliyetler eşliğinde yürütülmektedir. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin üç ay tatil yapmadığını çok iyi bilmesine rağmen “öğretmenler üç ay tatil yapmayacak” ifadesi ile kamuoyunu yanlış bilgilendirerek eğitim emekçilerine yönelik olarak önümüzdeki dönem gerçekleştirecekleri saldırılara zemin hazırlamaya çalışmıştır” ifadelerine yer verildi.
Öğretmen açıkları ve ataması yapılmayan öğretmenlerin sorunlarının devam ettiği kaydedilen açıklamada, “Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre 150 bin aşkın resmi öğretmen açığı ve 300 bini aşkın ataması yapılmayan öğretmen bulunmaktadır. Bu temel gerçeğe rağmen Milli Eğitim Bakanlığı, ataması yapılmayan öğretmenlerin “yeteneklerine uygun başka iş bakmalarını” tavsiye edebilmektedir. Her yıl eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmen sayısı 33 bin 793, diğer fakültelerden mezun olup formasyon alanların sayısı 39 bin 359’dur. Her yıl toplamda 73 bin 142 kişi öğretmen olarak mezun olmakta ve kadrolu olarak atanmayı beklemektedir. Dünyanın hiçbir yerinde, üniversitelerinde öğretmen alarak yetişmiş eğitimcilerine, öğretmen açığına rağmen, “gidin başka işte çalışın” diyen bir bakan bulmak mümkün değildir” denildi.
Yapılan açıklamada, AK Parti Hükümeti’nin 2012 bütçesinde kamu emekçilerine ilk altı ay için yüzde 3, ikinci altı ay için yüzde 3 olmak üzere toplam yüzde 6 zam öngördüğü kaydedilerek, “ Henüz toplusözleşme ile ilgili yasal bir düzenleme yapılmadan böyle bir adım atılmış olması, bizleri ve örgütlü gücümüz olan sendikalarımızı yok saymak anlamına gelmektedir. Hükümetin 2012 yılı için öngördüğü yüzde 6’lık zam oranının tamamı, yılın ikinci yarısında vergi dilimi uygulaması nedeniyle zaten geri alınmaktadır. Elektrik, doğalgaz vb temel tüketim ürünlerine gelen zamlar ülke çapında yaşanan yoksulluğu daha da arttırmaktadır” ifadelerine yer verildi.
Ayvalık Eğitim-Sen Baştemsilcisi Edibe Keleş tarafından yapılan açıklamada, Ülkenin doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine dalga dalga gözaltı operasyonlarıyla alınan insanlar cezaevlerine sığmadığı, Cezaevinde bulunan gazeteci sayısı ile dünyada ikinci sıraya yerleştiğini belirterek, 652 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri hakkında KHK yeni mağduriyetleri ile AK Parti tarafından eğitim ve kamu sektörünün tümünde siyasi kadrolaşmanın tüm hızıyla sürdüğü vurgulandı.
