Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

COŞKUN SABAH’A SAHNEDE ŞAMPANYA ŞOV

AKÇAY’DA SAHNE ALAN ÜNLÜ SANATÇININ ŞEREFİNE SAHNEDE 7 ŞİŞE LÜKS ŞAMPANYA PATLATILDI

AKÇAY’DA SAHNE ALAN ÜNLÜ SANATÇININ ŞEREFİNE SAHNEDE 7 ŞİŞE LÜKS

Destan destan, Şiir şiir Yurdum…

Yıl bindokuzyüzsekseniki çıktım yola
Aldım başımı gidiyorum kafa yora yora

Otobüs geldi arzu doluyum oturdum koltuğuma
Pencereden dışarı bakıp el sallamak gitti hoşuma

İlk durağımız pamuk şehri bereket şehri Adana
Bilmiyordum insanıyla havasıyla dünyada arana

Annem arar sorar bakar ”oğlum yok”
Anne kalbi değil mi kalbine saplanır sanki ok

İkinci durağımız Antalya’ya yeni gidiyorum
Sadece haritada Akdeniz bölgesinde olduğunu biliyorum

Otobüste söyler acılı ezgili türküler
Ah of ile geçiyor tüm tüneller köyler

Tanıdık birini gördüm bir komşu bir tanış
Anlattım derdimi santim santim karış karış

Dedim yaşım onsekiz dudağımda sigara
Hiç sevmem sigarayı can sıkıntısı var bu ara

Çektim acıyla hasretle bir nefes sigaradan
Yakar boğazımı tellenmiş tüter durmadan

Hızlıca girdi otobüs tam isabet sanki deldiği tünele
Dönüş yok diyordum elveda sanki eve evdekilere

Gördük denizi göz alabildiğince coşkun mavi suyu
Rengi güzel ama özletti hemen evdeki suyu

Motorlu kayıklar sanki denizde tarla sürer
Akşam evine canlı canlı balıklarla döner

Uzak kaldım derken evdekilere ve aman aman
Sigara gibi burnumda tüter kardeşlerim anam babam

Vardım Antalya’ya bu dünyanın yer üstü cenneti
Burayı görenler inanmazlar geçirirler cinneti

Mis gibi tarih tarih kokan uygarlık geçirmiş yerler
”Siz şanslısınız asıl zorluğu bizler gördük”derler

Nice hayatlar nice yaşayışlar nice dinler
Dinlersen o Aspendos’u Side’yi sin sin sinler

Bakkaldaki satılan meyveleri ağaçta gördüm
Allı yeşilli meyveleri aldım nakış nakış ördüm

Tarlalar yanından geçerken otobüsümüz
Sanki traktörle tarlalarda çiftler sürdüm

Meyvelerle dolu tüm ağaçlar tüm dallar
renk renk dolu sepetler sarılar yeşiller allar

Çektim bir nefes daha burnumdan çıkar duman telleri
Bu yaşlarda mutlak eser uzun uzun kavak yelleri

Döndü otobüsümüz gül vatanı Isparta yoluna
Güller arasında güllü kızlar gül dolamışlar koluna

Vardık yolumuz üzerinde iken ulu Konya’ya
Güzel bir yer bakmaya değer kalsan bile yaya

Dua ettik veda ettik hazreti mevlana’ya
Yolumuz ilerliyor varıyoruz Kütahya’ya

Yıllar yılı çinisiyle ünlenmiş bir ilimiz
Elimizde çiniler düşürürüz diye inciniriz

İşte karşımızda rengarenk yaygın İzmir’imiz
Hızlı gitsek düşmanlar gibi denize düşeriz

Karşımda durur tüm heybetiyle işte Bergama
Anlatılanlar kalbimi durdurur gelde girme gama

Tüm Türkiyem şehirleri yaşayanlarıyla bir aydın
Şirin insanlarıyla şirin meyveleriyle hürmetkar Aydın

Otobüs yolaldı ilerliyoruz Bursa’ya
Ne kadar gezersen gez sığmaz ki bir aya

Osmanlı’nın ilk durağı, ilk tohumudur Bursa
Unutulmaz nice sayısız asırlarda geçse tarihi yırtsa

Şifalı suları , kaplıcaları, sayısız cennet meyveleri var
Gelip kalanların yüzüne nur gelir kan gelir kan

Nice şehitleri verdik vaz geçmedik bu güzel vatandan
Ne vaz geçtik ne de düşman geçirdik Çanakkale boğazından

Kendi dilince kendine hastır Karadeniz
Hamsidir, çaydır, fındıktır ,nefistir nefis…

Yedim içtim kendimden geçtim inan memleketim
Bir senden vazgeçemedim cennetsin memleketim

İnsanı insan eder havası suyu azığı
Senin kıymetini bilemez insanların azığı

Geldim seksenaltı yılının sonu yolun sonu; evime
Kar kaplamış nur kaplamış öyle geldi gözüme

Hasret ile sevgi ile sarıldım mübarek nurlu eline
Beni gördü anam boğuldu sanki sevinç seline…

Ayırmam hiç bir vilayetimi yaşayanlarıyla dünyaya bile
Bu vatana ters bakanın nur dolarmı hiç kabirine..

Ve mısra mısra şiir şiir destan destan kokan yurdum
Seni ben duyguyla yazdım sonsuz onur ile şerefle okudum…

Niyazi Sakar

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir