“İntikam almakta ve aşkta, kadın erkekten daha gaddardır.” “Benim hayalimdeki aşk, iki insanın birbirini sahiplenme duygusundan çok daha öte bir şey…” -friedrich nietzsche- O, Her Yaşta, Her Zaman, Her An Karşınıza Çıkabilir. Zaman Aşk’ın Önüne Geçemez, Onu Tutamaz. İngiliz Spazmodik Şair P.James Bailey’in; Ne kadar yaşadığımız değil, nasıl yaşadığımız önemlidir. Söylemine Katılıyorum. İnsanı, Yaşamı En Anlamlı Felsefi Çizen Bailey Aşkın da Resmini Çizmiş: Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır. Sözlerinin Ardından Her yürek, kendinin kaderidir. Diye Aşkın Konuk Olduğu Yüreği Kendi Kaderiyle Baş başa bırakmıştır: Aşka Dair Düşünce Tuvalini Günümüze Kadar Bozulmadan Taşımıştır. Çok Ünlü Bir Sinema Aktörü Olmadan Önce, Gazetedeki Bir İlanla Aranan Aktör Rolü İçin Başvurur. Yapılan Mülakat Sonrası Yönetmenler Klasik Bir Yanıt Verirler: Biz Sizi Arayacağız Aktör Adayı Bir Süre Kendisini Arayacağını Söyleyen Yönetmenlerden Yanıt Bekler. Yanıt Gelmeyince De Hollywood Stüdyolarına Tekrar Gider. Vazgeçmemiştir. Kendisini Sınayan Yönetmeni Bulur, Nedenini Sorar. Verdikleri Yanıt; Yaşlı Görünüyorsunuz, Saçınız Beyaz… Hem, Âşık Bir Adam Rolü Size Uygun Değil. Bu Yanıt Genç Aktör Adayını Tatmin Etmemiştir. Hiç Düşünmeden Şu Yanıtı Verir: Evin Damı Karlı Diye, Bu Durum O Evde Ateş Olmadığını Göstermez, Değil Mi? ? Bu Sözler Sonrası Aktör Adayı İle Prova Çekimi Yapılır. Müthiş Beğenilir… Altın Küre Ödüllü O Aktörün Adı: Richard Gere’dir… Aşk, Ne Yaşa Bakar, Ne De Başa… O, Girmek İstediği Yürek Kapısını Çalmaz, Aniden Girer İçeri. Onun En Tehlikeli Yan Etkisi Yüreği Dağlamaktır. Çünkü Aşk Yakmayı Sever, Yanmayı Değil. O, Baskıya Hiç Gelemez. Tutsaklığı Hiç Mi Hiç Sevmez. Çünkü Aşk Bağımsızdır. Emine PİŞİREN/2013
