Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CİLT ÇATLAKLARINA ZEYTİNYAĞI KREMİ

Bugün Edremit Körfezinin incisi Zeytinli sahilinde sevdiğim bir arkadaşımla birlikteydik.

Bugün Edremit Körfezinin incisi Zeytinli sahilinde sevdiğim bir arkadaşımla birlikteydik. Sohbetimizin konusu yine insandı; iyisi kötüsü, eğrisi/doğrusu derken etkinliklerden kokteyllere geldik. Arkadaşım ressam ve öğreticisiydi. Fi tarihte açmış olduğu resim sergisindeki ilginç bir gözleminden bahsedince onu dikkatle dinledim: …Kırsal kesim açılışlarını genelde, sıvı içeceklerden ayran-limonata-asitli içecekler ve kuru pastayla geçiştirirler. Ben ilk kez kürdanlı kanepeler, her çeşitten tuzlu tatlı kanepeleri ve beyaz – kırmızı şarapları da kokteyle ilave edince sergim oldukça kalabalık oldu. Önceleri sevincim katlanırken sonraları ise hayal kırıklığı yaşadım. İnsanlar yeme-içmeye koşturuyorlardı. Ve bende o gün bugün artık insanları anlamak bile istemedim. Kırıldım açıkçası… Arkadaşım bu konuda oldukça dertliydi. Haklıydı da… Büyük şehir ikram-açılış kültürü ile kırsal kesim yemek-tat-sofra kültürleri arasındaki farkı anlatırken sığ insan profillerine de tanık oluyordu. Anlattığına göre; Adamın biri resim sergisini gezeceğine; hop/lüp boğaziçine tıkıveriyormuş kanepeleri, ardından da bir güzel tüm şarapları içivermiş. Sanki meyhanede sek şarap içiyormuş. Resim sergisine gelen konuklar da önce resimleri gezerken o da tüm şarapları içiyor, kadehleri de arkasına atıyormuş.Olacak iş mi bu!.. Ben Terbiyenin-görgünün mektebi olsa keşke, diye aklımdan geçirirken aklıma mevlüd-lerdeki kalabalık görüntü gelmişti. Hani yemekli olanları var ya…Nasıl da çoluk çocuk, ma akraba doluşurlardı…Bir an önce dualar bitsin, sofra ikramları gelsin sabırsızlığı ile insanlar kıvrım kıvrım olurlardı… Bunun tam tersi, bir gariban öldü mü, cenazede iki elin on parmağını geçmez nedense kişi sayısı… Rahmetli annem derdi ki; Sen yeter ki sofrayı donat, ardından eklerdi: Bedava sirkeye Selanik’den kör gelir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir