Balıkesir’in Ayvalık Belediye Başkanlığı’nca organize edilen 6. Ayvalık Kültür ve Sanat Günleri kapsamında önceki gün Ayvalık Açık Hava Tiyatrosu’nda Türk Hafif Müziğinin dev sanatçılarından oluşan ‘’İstanbul Gelişim Orkestrası’’ konseri gerçekleşti.
40 yılı aşkın bir süre önce kurdukları grup üyeleriyle ayrılmayan İstanbul Gelişim Orkestrası üyeleri ve Türkiye’de Pop müziğinin dev sanatçıları Garo Mafyan, Atilla Özdemiroğlu, Uğur Başar, Hale Caneroğlu, Mert Erken, Banu Kunt, Zeynep Doruk, Cengiz Teoman ve Neco gibi ünlü müzisyenlerden oluşan grubun Ayvalık Açık Hava Tiyatrosu’ndaki konseri, binlerce izleyeni zaman zaman geçmişe götürdü. Güncel pop müzik eserlerinden de bol bol örnekler sunan grup, kendilerini izleyenlere unutulmaz bir konser verirken, izleyenleri çıldırtırcasına coşturdu.
Sahnede müziğin en kaliteli halini sergileyen sanatçılardan Neco, orkestra olarak “Lüküs Hayat’’ adlı parçayı seslendirdikten sonra, bu parçanın bestekarı Cemal Reşit Rey, Lüküs Hayat şarkısının sözlerini Nazım Hikmet’e yazdırmıştır. Bunu hiç kimse bilmiyor’’ dedi.
Konser sonrası Ayvalık Anfi Tiyatro’yu dolduran binlerce müziksever, sevgi gösterileri ile veda ederken, Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, konser sonrası dev sanatçıları teker teker kutladıktan sonra, bir buket çiçekle, sanatçılara Ayvalık’ı anımsatacak armağanlar verdi.
Asıl ismi Tahir Nejat Özyılmazer olan ve konser sonrası görüşlerini İHA muhabirine anlatan yılların eskitemediği sanatçı Neco, “Ayvalık’a ben yaşantım boyunca zaman zaman gelip gittim. İnsanlarını ve doğasını çok sevdiğim bir ilçedir Ayvalık. Ben Ege kıyılarına ve Ayvalık’a aşığım. Egenin kokusuna hayranım. İstanbul Gelişim Orkestrası’nı 40 yıl önce 1969 yılında dünya müziği yapalım, birbirimizle daha modern müzik yapalım anlayışıyla gelişti. Biz dikkat ederseniz, bilinen parçaları çok farklı şekilde icra ediyoruz. Bizim hedefimiz, müziği ve yaptığımız işleri en iyi şekilde verebilmektir. Biz dile kolay 40 yıldır bir aradayız. Zaman zaman özel işlerimiz olmuş ve ayrı çalışmışızdır ama asla hiçbir zaman kopmadık. Ben mutlu yaşamayı hedeflemiş birisiyim. Özel hayatımda çok mutluyum. 9 aylık bir bebeğim var. Eşim Edremit’li zaten. Benim Beşiktaşlı olduğumu bilmeyen yoktur. Beşiktaş’ı seviyorum, seveceğim. Ama bizim fanatizmimiz Bjk’lı Galatasaraylı ve Fenerbahçeli arkadaşlarla birlikte maçlara gitmek ve gırgır-makara yapmaktan geçer. Ben BJKlıyım ama 1971–1972 yıllarında Fenerbahçe Spor Kulübünde Yelkencilik yapıyordum ve Fenerbahçe’ye 39 tane kupa kazandırdım. Kadıköy’de oturuyordum ama yine de BJK’lıydım. Fenerbahçe’de futbol oynamam için bana Kulüp yöneticileri teklifte bulundular BJK’lı olduğumu bile bile Fenerbahçe’nin kıyafet balosuna siyah-beyazlı formayla giren ilk sanatçı benim. Ayvalıklı sevenlerimiz gel dediler geldik. İsterlerse her zaman geliriz. İnsanların birbirlerine sevgiyle yaklaşmalarını, en çok lazım olduğu bu günlerde el ele birlikte yaşamayı öğrenip, ideoloji ve inançlarımızı savunmamız gerek. Bunu yapsın insanlar. Hiçbir şey yapmadan kenarda oturmak toplumun bir ferdi olmaya yakışmaz’’ dedi.
