Nöbetçi Eczaneler
Balıkesir Barosu’nun Edremit temsilcisi Av. İlker Yalçıntaş, 5 Nisan Avukatlar Günü, nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, yargı bağımsızlığının hoyratça çiğnendiğini öne sürdü.
Balıkesir Barosu Başkanı Av. Muzaffer Mavuk’un yaptığı ortak basın açıklamasını okuyan Edremit Temsilcisi Av. İlker Yalçıntaş, çarpıcı açıklamaları ile dikkat çekerken, hakim, savcı ve avukatların sıkıntılarını anlattı. Yılmaz Akpınar Bulvarı’ndaki hukuk bürosunda gerçekleşen basın açıklamasında konuşan Yalçıntaş, “Yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden Avukatlar, ne yazık ki, 5 Nisan 2010 Avukatlar Günü’nü, yargı bağımsızlığının hoyratça çiğnenmeye çalışıldığı; Hukukun üstünlüğünü ve hukuk devleti kavramlarının yıpratıldığı, ulusumuzun hak ve adalet duygularının zaafa uğratılabilmesi için bazı çevrelerce her türlü girişimin yapıldığı bir süreçte kutlanmak zorunda bırakılmışlardır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi gereğince devletin üç temel işlevi olan yasama, yürütme ve yargı gücü arasında, kendisini hukuk ile en az bağlı saymaya ve sübjektif nitelikli tasarruflarda bulunmaya en eğilimli gücün yürütme erki olduğu, yalnızca ülkemizin değil; zaman zaman dünyadaki başka ülkelerinde yaşadığı bir gerçektir. Yalnızca vekil edenlerinin değil, halkın da savunucusu olan; hukukun ve insan haklarının bilinçli yada bilinçsizce ihlallerine tanıklık etmek ve bunlara cesaretle karşı koymakla kendisini görevli ve yükümlü sayan; kamu için ve kamu adına mesajı, görüşü, tavrı olan; bu felsefeyi tanıyı temsil etmek, somutlaştırmak ve ifade etmek yetkisine sahip olan Avukatlar, son günlerde ülkemizde yaşanan gerginliği kaygıyla izlemektedirler. ‘Yargı Bağımsızlığı’, ‘Hukukun Üstünlüğü’, ‘Hukuk Devleti’ gibi en temel ve en çağdaş kavramların içeriğini bilmeyen yada ısrarla bilmezlikten gelenlerin ulaşmak istedikleri nihai hedef ‘Laik, Demokratik, Sosyal bir Hukuk Devleti’ niteliklerini taşıyan Türkiye Cumhuriyeti’nin olmazsa olmazı olan hukuku sindirmek ve susturmaktır. Böyle bir olasılığı kabullenmek bir yana, düşünmek bile istemiyoruz. Yargısı sindirilmiş; Susturulmuş ve işlevsiz hale getirilmiş bir ülkede demokrasiden, laiklikten ve sosyal bir hukuk devleti olma niteliğinden söz edilemeyeceği herkesin kabul etmesi gereken bir gerçektir. Toplumsal bir uzlaşma sonucu gerçekleşmeyen anayasal değişikliklerin, ülkemiz insanlarının yaşamlarını çekilmez hale getirebilme olasılığının asla göz ardı edilmemesi gereğini önemle vurgulama ihtiyacını duyuyoruz. İnsanlık tarihini inceleyenler, hukukun olmadığı yada işlevsiz hale geldiği toplumlarda netür akla sığmaz vahşetlerin sergilendiğini dehşet içinde görmüşlerdir. Tüm bunların ışığında, Balıkesir Barosu olarak Avukatların onur ve saygınlıklarının, ancak ve ancak Yargıç ve Savcıların da onur ve saygınlıklarının; yani hukukun saygınlığının korunması ile mümkün olabileceğinin bilincindeyiz. Bu nedenle 5 Nisan 2010 Avukatlar Günü’nü, tüm hukukçuları kucaklayan ‘Hukuk Devleti Ve Hukukun Üstünlüğü’ günü olarak değerlendireceğimizi ifade ediyoruz. Aslında, 5 Nisan 2010’da biz Avukatların gündeminde olan, dile getirmemiz ve çözüm önermemiz gereken pek çok sorunumuz vardı. Ancak, ülke gündeminde en önemli önceliği alan ‘Yargının sindirilmesi, susturulması ve etkisiz hale getirilmesi’ girişimlerine karşı tavır koymanın biz Avukatların en büyük sorumluluğu ve görevi olduğu inancı ile 5 Nisan 2010 Avukatlar Günü Bildirimizi bu konuya ayırma ihtiyacı duyduk. Bizim için tarafsızlık söz konusu değildir. Biz tarafız. O da ‘Laik, Demokratik ve Sosyal bir Hukuk Devleti’ olan Türkiye Cumhuriyeti taraflılığıdır” diye konuştu.
