Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

ATEŞİN ÇOCUKLARI’NA DESTEK ÇAĞRISI

EDREMİT KÖRFEZİ’NİN İLK VE TEK ROMAN DANS TOPLULUĞU ÖZEL EĞLENCELERDE SAHNE ALMAK İÇİN DAVETLERİ BEKLİYOR

 EDREMİT KÖRFEZİ’NİN İLK VE TEK ROMAN DANS TOPLULUĞU ÖZEL

KADINA AKLINIZI VERMEKTEN SAKININ

Yıllar önce “Kadınlarımız” adlı kitabını okuduğum ünlü yazar Cenap Şahabettin, “Kadına paranızı, vücudunuzu hatta kalbinizi verebilirsiniz. Fakat aklınızı vermekten sakının.” sözleri ile beni adeta şaşırtmıştır. Ne demek efendim, “Aklınızı vermeyin” ?
Oysa bir işin ucundan tutunca, diğer yarımızın aklına danışır, fikir ve düşüncelerinden yarar sağlamaz mıyız? Peki, adının yüreğine duygu duygu çağlamak için kadının aklını ve ruhunu fethetmek adına, onca çaba neden?
Karşı durduğum bir başka önemli isim de onlarca psikoloji kitabına imza atmış, 58 yaşında insanlardan uzaklaşıp inzivaya çekilmiş bir değerdir. Adı S.Freud.
Freud’un“Henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var: Kadın ne ister?”sözlerine karşı çıkıyorum asi kadın ruhumla…
Bu sözlere takılı kaldığımda, aklımı kurcalayan sorulara yanıt bulmaya çalışıyorum. Yaşasaydı, mutlak sorardım Psikoanalizin babası Freud’a…
“Kadını tanımakta, anlamakta neden zorlandınız?” diye…
Aynaya baktığımızda diğer yansımamızın “erkek” olduğunu düşünüyorum. Bazı filozof ve yazarlarımız, kadınlar hakkında çok abartılı sözler söylemişler.
Bir diğeri ise Anatole France’dır. Sanki sanki deneylerinin bir parçasıymışız gibi “Bizim kadınları konuşturmak için ilaçlarımız vardır ama onları susturmak için yok.” ne kadar ağdalı sözler sarfetmiş. “peh, peh pehh” Sanki emniyetin ikinci şubesinde çalışan bir görevli gibi…Neymiş efendim o ilacı, çok merak ettim?
Peki ya “Kadın kısmı her zaman bekler, bir yaşa kadar umutla, ondan sonra umutsuzca bekler.” sözleriyle dikkat çekmeye çalışan Montherlant’da ne demeli? Beklemek ve umut etmek bir tek kadın nesline mi mahsus bir eylemdir? İnsan, düşünen, imgeleyen bir canlıdır. Yaşamdan mutlak beklentileri olan sadece kadınlar değildir.
Ünlü yazar Victor Hugo biraz daha yaklaşmış düşüncelerimdeki kadın erkek tarifine.“Kadınsız bir erkek horozsuz bir tabanca gibidir; erkeği ateşleyen kadındır.”Diğer yarımız olan erkeğin olmazsa olmazı gibi…
Ve bir iyimser yazar olan S. Exupery “Bir kişinin acısı dünyanın acısına bedeldir. Ve bir tek kadının aşkı, ne kadar budalaca olursa olsun, samanyoluna ve yıldızlara denktir.”diye abartılı ve romantik tanımlamışsa da kadını, aslında insan ruhunu betimlemiş.

Kadını çok imgeler şair/yazar/düşünür ve ozanlar…
Acaba yeterli mi, bütün bu yazılan çizilenlerle bir KADINI anlatmaya?
Kadına SU demiş bir bilge; içersin/kanarsın/ama susarsın yine…
Kadını AŞ demiş bir bilge; yersin/doyarsın/ama acıkırsın yine…
Kadına ŞİİR demiş bir şair: yazarsın/okursun/duygulanırsın/ne yazmakla biter gönül sayfaları, ne de tükenir kalemindeki mürekkep…
Kadına ÖYKÜ der yazar; yazarsın/anlatırsın/okursun/ ağlar, gülersin her öyküde. Bir çoğunun sonu gelmese de yine yazarsın, yazmakla da bitiremezsin öyküyü…
Kadına RESİM der ressam; çizersin/boyarsın/onu arzulayana sunarsın renk renk, ama yine de o kadife tende aşka dokunmak ister sevgili.
Kadına MELEK demiş bebek; doğmuş/büyümüş/dudaklarından ANNE sözcükleri bir DUA gibi…Lakin gün gelmiş, ananın yerini tutan başka bir melek çıka gelmiş, adı YAR olan.
Kadına AŞK demiş erkek; sevmiş/tapmış/ölürüm bile senin uğruna demiş, ama gün gelmiş bir başka kadına gönlünü vermiş…

İşte o kadına ben başka bir ad verdim, kendimce; TOPRAK diye seslendim. Neden mi?
Çünkü erkeğe de GÖKYÜZÜ adını yakıştırmıştım. Mavi ve sonsuz bir huzurla sarar, örter gök yeri.
Her ikisi de birbirinin “bir diğer parçası” değil midir ki?
Birbirine “kavuşma arzularıyla” yanıp tutuşmaz mı ki?
Her ikisi de cömerttir sevgi sunumunda.
Biri yağar bir diğeri verilenle güzelleşir ve çoğalır.
Biri er, diğeri dişi olunca işte doğada bir şölen başlar. AŞK nişanlanır, düğünleri ise baharda…
Ve en zarif sözleri Alman yazar ve şair Goethe söyleyerek onurlandırmış kadın neslini:
Şarabı, kadını, şiiri ve müziği sevmeyen bütün hayatınca bir ahmak kalır.” Diye…

Ve katılmıyorum, cumhuriyet öncesi ve sonrası Türk insanının gönlünde iz bırakmış yazarımız Cenap Şahabettin’in “Kadına Aklınızı Vermekten Sakının” diyerekten mantığımızın almadığı sözlerine.

Kalın sevgiyle.

Emine PİŞİREN

 

 

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir