4 Aralık günü ülke çapında eczanelerin kepenk kapatarak yaptıkları tepki eyleminin sebebiyle ilgili açıklama yapan Balıkesir Eczacılar Odası Edremit Temsilcisi Cengiz Erk, ilaç fiyatlarının düşmesinden dolayı kepenk kapatmadıklarını söyledi.
Ülke çapında gerçekleştirilen eş zamanlı kepenk kapatma eylemi ile birlikte yanlış anlamaların ortaya çıktığını vurgulayan Balıkesir Eczacılar Odası Edremit Temsilcisi Cengiz Erk, “Bilindiği gibi, 4 Aralık Cuma günü Türk Eczacılar Birliği kararıyla eczanelerimizi 1 günlüğüne kapatmak durumunda kaldık. Eylemimiz, halkımızca yeterince anlaşılmamış olabilir. Sağlık hizmeti veren eczanelerimizi, hiç birimiz güle oynaya kapatma yoluna gitmedik. Sorunlarımıza dikkat çekmek istedik. Ayrıca halkımızı mağdur etmemek için yeterli kadar eczaneyi nöbetçi bıraktık. Ve gün boyu aksama olmaması için kontrol altında tuttuk. Eczacının sorunu, hep para ile özdeşleştirilmiş, elbette yeterli para olmazsa bu iş yürütülemez. Bizim asla bu ekonomik ortamda, herkesten fazla kazanmak gibi hırsımız ve lüksümüz olamaz. Kimse eczacıların aşırı para kazandığını zannetmesin. Eczacılar da, çoğu meslekler gibi, anca işini döndürecek kadar para kazanıyor. Bunda bile zorlanıyorlar. Bizler yıllardır ilacın pahalı olduğunu ve fiyatının düşürülmesi gerektiğini KDV’sinin kalkmasını savunduk. Nasıl olur da fiyatlar düşecek diye kepenk kapatabiliriz. Sorunumuz sadece fiyat düşüşlerinden kaynaklanan zarar değildir. Yıllardır yerine oturmayan, yılda birkaç kez değişen ilaç verme ilkeleri, enerjimizin çoğunu boşuna harcatmaktadır. Daha rahat çalışma ortamında vereceğimi sağlık danışmanlığı hizmeti, daha kaliteli hale gelecektir. Kısıtlı imkanlarla yapmaya çalıştığımız sağlık danışmanlığı çok önemli ve gerekli bir hizmettir. Eczanelerin üstüne yıkılan muayene ücretleri ve ilaç fiyat farkları, hastaları zorlamakta, bizler de anlamakta ve tahsilinde zorlanmaktayız. Çeşitli nedenlerle alamadığımız bu ücretler önemli yekün tutmaktadır. Artan sağlık harcamaları karşısında, devletin tasarruf amaçlı yaptığı, uygulamaları ve indirimleri anlayışla karşılayabiliriz. Ancak bu bizleri yıkmadan olmalıdır. İlaç firmaları devreye girmelidir. Amaç tasarrufsa ilaçta, daha etkili tasarruf yöntemleri bulunabilir. Verilen sağlık karneleri daha titiz incelenmelidir. Onlarca ilaç çöpe atılmaktadır. Hastaların bu konuda bilinçlendirilmesi şarttır. Aynı hastalık için günde 3 doktora muayene olup 3 reçetedeki ilaçların tamamının alınması veya kutudan iki ilaç içip iyi gelmedi diye atıp, tekrar doktora gidilmesi, büyük ilaç savurganlığına yol açmaktadır. İlacın, etkisini tam gösterebilmesi için hastanın anlayacağı şekilde tarif edilmesi ve izlenmesi önemlidir. Bu konularda doktor ve eczacıya büyük görev düşmektedir. Evlerde kullanılmamış, miyadı geçmemiş ilacın toplanarak sağlık merkezlerinde kullanıma alınması, hastalanmadan önce koruyucu önlemler alınması, bunun için halkın bilgilendirilmesi, ve bu tip ilaçların ödemeye alınması gibi tedbirler, devlete büyük tasarruf sağlayacaktır. Eczacılar yıllardır, aslında düzeltilmesi zor olmayan kendilerine ve hastalara rahatsızlık verici konulardan, yılgın hale gelmiş, asli görevini tam yapamaz hale gelmiştir. Yapılan kepenk kapatma eylemine bu yönden bakılmalıdır. Aslında çözüm basittir. Uygulanması zor ve anlaşılması güç olan sağlık uygulama talimatlarını tekrar tekrar değiştirerek, doktor, eczacı SGK eczacıları ve hastayı zor duruma sokmaktansa, karmaşayı önlemek için, ilaçla ilgili her konu, eczacı, doktor, maliye ve SGK yetkilisinden oluşan yöneticilerle çözülüp karara bağlanmalıdır. İşin özü budur. Bu yapılırsa eczacı hiçbir zaman bu ve buna benzer eylemlerde bulunmaz. Ve yaptığı hizmet kalitesi artar. Sorunlarımızı bundan evvel olduğu gibi yine Sağlık ve Çalışma Bakanlarımızın çözeceğine inanıyoruz” dedi.
