Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’Lİ KADINLARDAN ENGELLİ GAZETECİYE ZİYARET

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları tarafından, bölgede engelli gazeteci olarak tanınan İhlas Haber Ajansı (İHA), Yeni Asır, Sabah ve Ege Gündem Gazeteleri Ayvalık Muhabiri Suat Salgın’a nezaket ziyareti yapıldı.
  CHP Ayvalık Kadın Kolları Başkanı Tülay Çankaya öncülüğünde, Benek Akyol, Kezban Kurtoğlu, Fidan Küçüksütçü, Zümrüt Öztekin, Nebahat Tufan, Sevgi Ordu, Sema Kendik, Ülkü Altan ve Nimet Söyleyen’den oluşan CHP’li kadınların ziyareti sohbet havasında gerçekleşti. Ziyarette, özgür yazılar yazabilme umuduyla Salgın’a bir kalem seti armağan eden CHP Ayvalık Kadın Kolları Başkanı Tülay Çankaya, Türkiye’de basının özgür olmadığını vurgulayarak, “Günümüzde halen daha haksız yere suçlanan ve hatta hangi suçla yargılandıkları belli olmadan aylardır cezaevlerinde tutuklu bulunup, kelimenin tam anlamıyla susturulmaya çalışılan gazetecilerin var olduğu ülkemizde, çok güç koşullarda, halkın gözü kulağı olan basın emekçileri ne yazık ki özgür değildir. Emeklerinin, medya patronları tarafından sömürüldüğü koşullarda sadece çoluk çocuğunun karnını doyurabilmek için gece gündüz demeden en ağır ve zor koşullarda kamuoyunu bilgilendirebilmek adına ter döken tüm basın emekçilerinin 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününü kutluyor ve aydınlık yarınlarda, bugünün söz de değil, gerçek anlamda adının ‘Özgürlük’ olmasını diliyoruz” diye konuştu.
 
“GAZETECİNİN DENETİM İŞLEVİ BALTALANMAYA ÇALIŞILIYOR”
  CHP’li Kadınların kendisine yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren gazeteci Suat Salgın’da, “Günümüzde ne yazık ki medya sektörünün hali pek iç açıcı değildir. Sadece mesleğini yaptığı ve düşüncelerini özgürce ifade etmeye çalıştığı için öldürülen ya da tutuklu yargılanan meslektaşlarımızın durumu ortadadır. Haber peşinde koşan ya da gazetelerde ki köşelerinden yanlışlıklara ve aksaklıklara dikkat çekmeye çalışan meslektaşlarımız bu görevlerini icra ederken çok büyük hayati risk taşımalarına rağmen, birçok basın mensubunun sosyal güvenceleri yok denilecek kadar sınırlı ve yıpranma hakları da ne yazık ki ellerinden alınmıştır. Siyaset-medya-sermaye ilişkilerinde karşılıklı çıkarlar göz önünde tutularak gazetecinin denetim işlevi baltalanmaya çalışılmış, gazetecileri iş takipçisi ya da tetikçi konumuna indirgeyecek uygulamalara kapı açılmıştır dedi.
 
“BASININ ÖZGÜR OLMADIĞI BİR ÜLKEDE DEMOKRASİDEN SÖZ EDİLEMEZ”
  Basın özgürlüğünün sadece gazeteciler için değil, bilgilenme ve gerçekleri öğrenme haklarını kullanabilmeleri açısından halk için de vazgeçilmez özgürlüklerin başında yer aldığını vurgulayan Salgın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde tanımlanan ifade özgürlüğünün, ‘resmi makamların müdahalesi olmadan kullanılması gerektiği’ şeklindedir. Basın çalışanlarının ve özellikle yayın organlarının varlık nedeni olan haberin hazırlayıcıları olan muhabir, foto muhabiri, kameraman meslektaşlarımızın kimlik, kişilik ve sendikal örgütlenme sorunlarının çözümü için yetkililerce girişimde bulunulmuyor olması da ifade özgürlüğünün önündeki yasal engeller kadar önemli bir engelin var olması sonucunu beraberinde getirmektedir. Basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemez… Bir ülkede basın ne kadar özgürse demokrasi de o kadar güçlüdür. Demokrasinin gücü basın özgürlüğü ile ölçülür” diye konuştu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir