Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı (ADD) Tansel Çölaşan geçtiğimiz aylarda kurulan Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti’ni (KEGC ziyaret etti. Çölaşan ziyareti sırasında ADD’nin açıklamalarının yaygın basında yeterince yer almamasından yakındı, yerel basının bu konuda kendileri için çok önemli olduğunu söyledi.
Edremit’te geçtiğimiz aylarda açılışı yapılan Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Manisa ve Kütahya olmak üzere 5 ili kapsayan Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti’nin konuğu Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Tansel Çölaşan oldu.
KEGC Yönetim Kurulu 2. Başkanı Hakan Firik tarafından karşılanan ADD Genel Başkanı Çölaşan Edremit Körfezi’nde gazetecileri bir çatı altına toplayan bir oluşumun hayata geçirilmesinin birliktelik açısından çok önemli olduğunu bildirdi. Çölaşan Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti 2. Başkanı Hakan Firik, Disiplin Kurulu Başkanı Kayahan Öcalan ve diğer yöneticilere hayırlı olsun dileklerini sundu.
Tansel Çölaşan Kuzey Ege Gazeteciler Cemiyeti ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Çölaşan burada yaptığı açıklamada, “Bavullar dolusu evraklar götürülüp Cumhuriyet Savcılarına teslim edilebiliyor. O bavullar dolusu evrakı bu arkadaşlar nereden buluyor? Hala onların kaynaklarını açıklamış değiller. Ama ne yazık ki pek çok dava ortam dinlemesiyle, yasal olmayan dinlemelerle ortaya çıkan doğruluğu bile var mı, yok mu? Belli olmayan Işık Koşaner bunu söylemiş mi, bilmiyoruz. Birileri bu ortam dinlemesinde belli kısımları alıyor. Ama onların içinden çok rahat montajla halkı dinlediği zaman kızdıracak ya da orduya tepkilerini arttıracak başka söylemler ekleyebiliyor. Artık bunların var olduğu biliniyor. Hatta Ergenekon davasının, Balyoz davasının iddianamesinin hukuka aykırı olan yasal olmayan ortam dinlemeleri ya da yasaya aykırı dinlemelerle oluşturulduğu anlaşılıyor. Cumhuriyet Savcıları bu ortam dinlemesini kim yapmış, suçluları kim onu görürler. Biz hukuk devletinde asıl olması gerekenleri bir tarafa bırakıyoruz içinde ne söylendiğinin üzerinde duruyoruz” dedi.
ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan Deniz Feneri davası ile ilgili görüşlerini de dile getirdi. Çölaşan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapılan referandumla tamamen yürütmenin emrine girdiğini iddia etti. Çölaşan, Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcıların soruşturma kapsamının iktidara kadar dayanmasıyla bir anoda savcıların apar topar değiştirildiğini söyledi.