Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

EDREMİT’TE POLİS ŞÖLENİ

10 NİSAN POLİS GÜNÜ VE HAFTASI NEDENİYLE İLÇEDE GENİŞ KAPSAMLI BİR PROGRAM DÜZENLENDİ

10 NİSAN POLİS GÜNÜ VE HAFTASI NEDENİYLE İLÇEDE GENİŞ KAPSAMLI

1- Bana Hakîkat Kitâbevinin kitâplarından veriyorlar, dağıtıyorum. Sevâp kazanıyor muyum, emr-i ma’rûf yapmış oluyor muyum. Bunu babamın rûhuna hediye edebilir miyim?
 
Tabiî sevâb kazanıyorsunuz. Elbette emr-i ma’rûf yapmış oluyorsunuz. Babanızın rûhuna hediye edebilirsiniz. Îmânını kurtardı ise, bu hediyeleri görünce bayram ediyordur. Peygamberlerin “aleyhimüssalâtü vesselâm” vazîfesi, Allahü teâlânın dînini, Allahü teâlânın kullarına iletmektir. Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblarındaki bilgiler de, Peygamber efendimizin “aleyhissalâtü vesselâm”, Allahü teâlâ tarafından getirdiği dîni anlatıyor. Ya’nî o kitâbları dağıtmak sûretiyle, Peygamber efendimize “aleyhissalâtü vesselâm” bir yerde vekîl, vâris gibi oluyorsunuz. Alacağınız sevâbın haddi hesâbı belli değildir.

   

2- Bir meyyitin başında telkîni hoparlör ile veriyorlar. Bu câiz midir?
 
Hem bid’at işliyor, hem o bid’ate bir de para veriyor. Bunu da hizmet zannediyor. Bid’at sâhibinin tövbesi kabûl olmaz. Çünkü onun günâh olduğunu bilmiyor, sevâb diye yapıyor. Onun için tövbe edemezmiş. Cenâb-ı Hak anlayışlarını artırsın! Câiz değildir.

   

3- Gusül alırken göbeği ovmak gerekiyormuş, doğru mu?
 
Göbek ovulmuyor. Göbek içine parmak iletilip, suyun gitmesi temîn ediliyor.

   

4- İhlâs sûresini üç defa okurken, başlarında E’ûzü Besmele mi, yoksa sadece Besmele mi okuyalım?
 
İlk birincisinde E’ûzü Besmele, sonrakilerde sadece Besmele okunur.

   

5- Vitirde zamm-ı sûreyi okumadan elimizi saldık, tekbîr almak üzereyiz. Bu durumda nasıl hareket ederiz?
 
Elimiz salık olduğu hâlde zamm-ı sûreyi okuruz. Onun mahzuru yok. Sonra tekbîr için de elimizi kaldırırız ve tekbîr alırız. Hiç okumayıp rükü’a gidilse, artık geri dönülmüyor. Secde-i sehvle de o kurtulur.

Hazret-i Ali “radıyallahü teâlâ anh” buyuruyorlar ki, Akıllı; şehvetten uzaklaşan, âhireti dünyâ ile değişmeyendir. Akıllı, yalnız ihtiyâcı kadar ve delîlle konuşur, sâdece âhiretinin ıslâhı için çalışır. Akıllı, günâhlardan sakınır, ayıblardan uzak durur. Cömertlik günâhları siler, kalblere sevgi eker.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir