Nöbetçi Eczaneler
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN
Evlilik kale gibidir. Dışarıdakiler oraya girmek için, içeridekiler çıkmak için uğraşır.
DESCARTES
ASKERLİK SEMT PAZARINA DÖNÜŞTÜ…
Bankalardan sonra,inşaat firmaları da satış reklamlarını “paralı askerlik” konusuna dönüştürdü…
İşte PERŞEMBE GÜNÜ Hürriyet’te bir reklam..
“Askerliği yeni evinizde yapın.”
Oysa bir zamanlar şiirlere konu oluyordu..Mesela;
“İleri atılıp sellercesine
Alnından vurulup tam ercesine
Bir gül bahçesine girercesine
Şu kara toprağa girenlerindir”
gibi….
BİR ZAMANLAR
Evet, herkesin “bir zamanları vardır.”
Bir zamanlar, nane şeker satıp, yırtık ayakkabı ile okula giden, bugün “sultan” sıfatı ile şaşalı
yaşar..Yaşayabilir..
Bir zamanlar, Anadolu’nun küçük bir kasabasında anasının terliği ile şıpıdık koşturan kız çocuğu, bugün herkesin imrenerek baktığı marka ayakkabı giyebilir…
Orhan Veli;
“Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığına bile
O kadar müteessir değildi
Ayakkabısı vurmadığı zamanlarda
Anmaz dı ama Allah’ın adını
Günahkar da sayılmazdı
Yazık oldu ….. ye
BUGÜN ALLAH İÇİN NE YAPTIN
Son günlerde, iktidarı ile, muhalefeti ile bir hengame, bir kargaşa atıp, tutmalar, hakeretler, havanda su tokmaklamalar…Bir halt yaptıkları yok ülke için..
İktidar ha bire insanların cebinden para çekmekte, yeni çekme bahanalerinin senaryolarını yazma çabası…Ülkeyi iktidar değil, halkın cebi ayakta tutuyor…Muhalefet mecburen iktidarın su yolunda giderek başka konulara yani kendini de ayakta tutan, halkın dertlerini unutmuş vaziyette gününü gün etmekte…
Emekli-işçi-memur- aç mı tok mu? hiçbirinin umurunda değil. Bir tanesi Meclis kürsüsünden “Ey vekil efendiler hep birbirimizi yiyoruz ama insanlar ne yiyor? diye ortak noktada buluşmuyoruz, biz ne halt etmek için bu çatı altındayız” diyemiyor, demiyor.
Ömer HAYYAM ne demiş?
“İnsan yiyeceksiz, giyeceksiz edemez
Bunlar için didinmene bir şey denmez
Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış
Bu güzelim ömrünü SATMAYA değmez”
MECLİS VE KÜFÜR manşet
Halkın sahip olduğu ve geçici olarak kiraya verdiği Meclis binası, halkın takdir hakkını kullanarak boşaltması için tahliye davası açma yetkisi mevcut..
Geçicici olarak “kiracı, mülkü başka bir amaçla kullanamaz. Gayri ahlaki yaşam için tassarrufta bulunamaz. Aksi takdirde hiçbir ihtar ve ihbarda bulunmadan tahliye nedeni olarak kabul etmiştir” ibaresini içeren mukavele yapılmadığı için kiracı şimdilik oturmaya devam etmekte…Şu anda kiracı, kiraladığı mülkte her türlü kavga, gürültü ve ahlakı koşulları zorlamaya devam ettirmekte, oturduğu köşe koltuğundan gayri ahlaki küfürleri pencereden çığırtmakta.”
Neyse; Şimdiye kadar hiçbir TBMM Başkanı yönettiği oturumda, koltuğundan “Has…dir lan” dememiştir..Başkan vekili SAĞLAM, bu başarıyı göstermiştir…Yaptırım olmadığı için dua edelim “ANA AVRAT” saymadığına…
Seni vekil yapanı, seni o koltuğa oturtanı, oturtmaya devam ettireni, senin gibi yapsın rabbim..
Bu ülkeyi bu kadar zayıf, bu kadar ahlaki unsurlardan yoksun olanların elinden kurtarsın rabbim…..Smokin yakışmıyor tipine, çuval daha yavuz olur…
DÜŞÜNCENİN BİTTİĞİ YER
25 Kasım “Kadına Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” için erkeklerin imzasına bildiri açılmış. İlk imzayı Erdoğan atmış.
ÇÜŞ
Askerlik bedeli kredi kartı gibi şartlarla verilecekmiş..
Maaş ve katı felan….Bu şartlarla tokatçılar bile çoğalacak..Görürsünüz.
Ne enteresan tokatlar icad edeceğiz….
BÜYÜTEÇ
Allahın selamını esirgeyen nasıl cemaat üyesi olur? Kim diye sormayın üzerinize alınmış olursunuz. O kendini bilir,eğer kendinde ise…
Yine Hayyam aklıma düştü:
“Ben bıyıklarımı süpürge etmişim meyhanede
Hayırmış, şermiş, bırakmışım ikisini de
İki dünyayı karpuz gibi önüme koysalar
Ne birine metelik veririm, ne ötekisine”
BU ÇUKUR KÖRFEZE YAKIŞMIYOR AMA!
Bu çukuru açan, açtıran TCK 14. Bölge ve müteahhit esasen E-87 yolunu tam olarak bitirmeden tüydü…Bu ayıp bu iki kurumun ve Bakanlığın ayıbıdır..
Güre Belediyesi’nin konu ile ilgili, girişimleri mevcut olduğu gibi ben defalarca İsmail Özgün ve Aydınlıoğlu’na şifahen bildirdim….Katı atık merkezini buraya mı kurduruyorsunuz? diye de şaka ile takıldım…İşte Türkiye’de bürokrasinin rezaleti….Son Nokta dergisi bu konuyu işlemiş ama VEKİLLER nezdinde ve 14. BÖLGE nezdinde araştırma yapmasını da tavsiye ederim..Suçlu aranıyorsa yukarıdaki mercilerdir.
DEVLET İÇİNDE DEVLET
Habertürk’ün Cuma günkü manşeti.
Ben aylardır yazıyorum bu konuyu.
KCK’cılar vergi topluyorlarmış.
Ben ne yazmıştım?
Türkiye’de gümrüklerde çalışanların % 99’u Kürt kökenli..
% 10’u iyi niyetli diyelim.
% 80’i kime çalışıyor?